Çernobil demişken dönemin sanayi ve ticaret bakanı Cahit Aral'ın kulaklarını çınlatmasak olmaz. Yazıya dökemedim ama aklımdan geçenleri elbet tahmin etmişsinizdir bu zat için. İlerki yıllarda bu çay içme rezilliğinden sonra öğrencilere dağıtılan fındıkları vs. unutmamak gerek. Ha o gün bunları yapan siyasetçiler, bürokratlar sonraki yıllarda bir ceza aldı mı? Kesinlikle hayır. Olan o yörede ki insanlara oldu. İlerki yıllarda bu facianın etkilerinin ortaya çıkmasıyla birçok insan kanserden hayatını kaybetti, kaybetmeye de devam ediyor. Peki o günden bugüne kadar herhangi bir çalışma, araştırma yapıldı mı? Ben hatırlamıyorum, hatırlarsanız eğer neler yapıldığını öğrenmek isterim. 
Bu mitingin başka bir önemli noktası ise plansız programsız yapılan HES projeleri ki bunun sonucunda ortaya çıkacak olan büyük bir doğa katliamı. Hükümetin doğaymış, hayvanmış, insanmış gibi bir derdi zaten yok. Amaç; bir ilin bile ihtiyacını karşılamamasına rağmen kodamanlara, yandaşlarına rant sağlamak. Artık arkasında daha başka neler vardır Allah bilir? Hükümete de kabahat bulmak biraz abartılı olur. Kendi toprağına, doğasına, suyuna sahip çıkmayan bir topluma bunlar mübahtır.
Vatan, namus dışında hiçbir şeye kılını kıpırdatmayan, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” zihniyetinde olan duyarsız bir topluluk olmak sizlere hiç rahatsızlık vermiyor mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder