Yadigar Ejder





Her zaman iyiler mi kazanacak , birkere de olsun sizler kazansanız. 

* Yadigar Ejder Gerçek adı Yadigar Kuzu, (5 Ekim 1947, Sivas - 14 Ocak 1992, İstanbul), Türk sinema sanatçısı.

"Türk sinemasının dev adamı" olarak bilinen sanatçı, 100'ün üzerinde filmde yardımcı oyuncu olarak rol almıştır. 14 Ocak 1992 tarihinde, ev kirasını ödeyemediği için evinden çıkartılmış, geceyi geçirmek için gittiği Taksim parkında, bir bankın üzerinde donarak hayata veda etmiştir.

Nokta transfer

- Gençlik yıllarında (hey gidi günler) yolda yürürken kıvrak kalçak hareketlerinin üzerine , kızlardan "of ne sallıyor" tarzı taciz cümlelerinin yükselmesi ile "Höyt yanında erkeğin var. Sallama ulan." espirisine vesile olan alemin şekerlisidir.

- Kardeşimizdir.

Barış Manço - Gülbebeğim


Gülbebeğim

Sen cennete uçtun ama
Kokun sinmiş yatağıma odama
Derin derin soluyorum seni
İçime hapsediyorum seni
Alışamadım bir türlü yokluğuna gülbebeğim

Sensiz yasamak ne kadar zor
Ayrılık acısını gel bana sor
Nasıl kıydın kendine gülbebeğim

Geceler çok soğuk geceler sessiz
Nasıl yaşarım simdi ben sensiz

Hani bana verdiğin o sözler
Hani o gülen masum gözler
Alışamadım bir türlü yokluğuna gülbebeğim

Sensiz yasamak ne kadar zor
Ayrılık acısını gel bana sor
Nasıl kıydın kendine gülbebeğim

Gözyaşım karıştı yağmura
Damla damla süzülüyor toprağa
Bizi ancak ölüm ayırır diyordun bana
Söyle nasıl kiydin kendine gülbebeğim
Seni benden ölüm bile ayıramadı işte
Nasıl kıydın kendine söyle gülbebeğim


Dar geliyor bana bu yerler
Yaşanmaz oldu kara geceler

Hani bana verdiğin o sözler
Hani o gülen masum gözler
Alışamadım bir türlü yokluğuna gülbebeğim

Sensiz yasamak ne kadar zor
Ayrılık acısını gel bana sor
Nasıl kıydın kendine gülbebeğim

Gözyaşım karıştı yağmura
Damla damla süzülüyor toprağa
Bizi ancak ölüm ayırır diyordun bana
Söyle nasıl kiydin kendine gülbebeğim
Seni benden ölüm bile ayıramadı işte
Nasıl kıydın kendine söyle gülbebeğim


Dar geliyor bana bu yerler
Kırılsın seni taşıyan bu eller

Hani bana verdiğin o sözler
Hani o gülen masum gözler
Alışamadım bir türlü yokluğuna gülbebegim

Sensiz yasamak ne kadar zor
Ayrılık acısını gel bana sor
Nasıl kıydın kendine gülbebegim


Sensiz yasamak ne kadar zor
Ayrılık acısını gel bana sor
Nasıl kıydın kendine gülbebegim

Mitoz , miyoz



Sevgilimi sevgili tersbakanımız buyurdu ; " Hey ahali bilmem kaç yılında yaşlanıcaz toplum olarak. Onun için iyi mi siz üreyin. Mitoz , gerekirse miyoz, o da olmadı tüp kullanın ama üreyin. 3 , 4, 5 ,6 olsun. Ali , Feyyaz , Metin koysun. Kim koyarsa koysun hepinizin bolbol çocuğu olsun. Gönülsüz de olsa , şekilsizde olsa olsun. Durmak yok doğurmaya , doğurtturmaya devam."

İşin şakası bir tarafa ülkedeki insanların maddi durumu ortada iken devletin enüst kademelerinden bu tür açıklamalar gelince insanın aklına ister istemez "bu adam bizimle dalgamı geçiyor" düşüncesi beynin bir kenarına oturuveriyor. Dünyaya getirdiğiniz insanın eğitimsiz , bilinçsiz bir şekilde ne kendine nede başkasına yararı olmayan biri olarak mı yaşaması yoksa aksine bir şekilde mi hayat sürmesi mi doğru olandır. Bugüne kadar bunun birçok örneğini yaşamamıza rağmen hâla geçmişten ders almamamız ve bizlere bu şekilde telkinlerde bulunulması nasıl bir zihniyetin bizi yönettiğinin göstergesidir. Bu tür bir açıklamayı insanların kafası bir dünya iken yapabileceğini düşünürken , ayık kafa ile bu tür açıklama yapabilen şahsiyeti ve zihniyetini protesto ediyorum.

Sezon açıldı. Saldırın



Sezon yine açılmak üzere. Bahsetmiş olduğum ne turist , nede av sezonu. Av ve turisti aynı cümlede kullanmamdan dolayı aklından farklı düşünceler geçirenler var ise bu onların ayıbı diye not düşüp , yazıma devam ediyorum. Bazen devletin eliyle , bazen terör örgütü tarafından , bazen dünyalar götürme çabasında olan rantçılar tarafından, bazen abisine kızan çoban tarafından , bazen “mangal yapmak yasaktır” uyarısının üzerine “biz dikkat ediyoruz” cevabını veren yarım akıllılar tarafından yakılan , yokedilen ormanlardan bahsediyorum.

Dünyanın , çocuklarımızın geleceğinden bahsediyorum. Yetişmesi uzun yıllar alan , yok alması anlık olan ormanlardan. Binbir yararı olan ormanlardan. Evet evet bugün kıymetini bilmediğimiz , yarın yok olması halinde çok geç olacak olan ormanlardan bahsediyorum. Belki bilmiyorsunuzdur diye aşağıya genel bir bilgi yapıştırıyorum. Belki okur , düşünürsünüz diye.



Kısaca Yararları

Anlayacak kapasitede olanlara



Ormanlar; ağaçlarla birlikte diğer bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar gibi canlı varlıklarla toprak hava, su , ışık ve sıcaklık gibi fiziksel çevre faktörlerinin birlikte oluşturdukları karşılıklı ilişkiler dokusunu simgeleyen ekosistemler olup, dünya yaşamı için vazgeçilmezdirler...


- Ormanlar yaşantımızın her safhasında ihtiyaç duyduğumuz yapacak ve yakacak hammadde kaynağıdır. Bunun yanı sıra bitkisel nitelikli tohum, çiçek, kozalak vb. ile mineral nitelikli çakıl, kum vb.hammadde kaynaklarının bir kısmı da ormanlardan elde edilmektedir.

- Ormanlar, bitkiler ve hayvanlar için doğal bir su kaynağıdır. Kar ve yağmur biçimindeki yağışı yapraklı, dalları, gövdesi ve kökleri ve tutarak sellerin ve taşkınların oluşmasını önler. Ayrıca yer altı sularının oluşmasına yardım eder.

- Ormanlar erozyonu önler. Ormanlar rüzgarın hızını azaltır, toprağı kökleri ile tutarak yağışların ve akarsuların toprağı taşımasını önler.

- Ormanlar, yaban hayatı ve av kaynaklarını koruru. Nesli tükenmekte olan hayvanların üretimi, korunması ve barınmasında koruma alanları oluşturur. Bu sahalar milyonlarca canlının yuvasıdır.

- Ormanlar bitki örtüsü ve toprak içerisinde büyük miktarda karbon depoladıklarından, ikim üzerinde olumlu etkiler yapar. Aşırı sıcaklıkları düzenler, bir ısı tamponu gibi görev yapar. Sıcağı soğuğu dengeler, yaz sıcaklığını azaltırken, kış sıcaklığını artırır, radyasyonu önler.

- Su buharını yoğunlaştırarak yağmur haline gelmesini sağlar. Rüzgar hızını azaltarak toprak ve kar savurmalarını ve rüzgarın kurutucu etkisini yok eder. Bu nedenle açık alanlara oranla ormanlarda gündüzler serin geceler ise sıcaktır.

- Ormanlar, eğelenme, dinlenme ve boş zamanları değerlendirme imkanı sağlar. Havası, suyu, doğal görünümleri ve sakin ortamı ile özellikle şehirlerde yaşayan insanları kendisine çeker. Bu yönüyle insanların beden ve ruh sağlığı üzerinde olumlu rol oynar.

- Yerleşim alanları çevresindeki hava kirliliğini ve gürültüyü önlemesi ile insan sağlığı bakımından büyük önem taşır. Ormanların insan sağlığı üzerindeki bütün bu olumlu yararları nedeniyle büyük kentlerin çevresinde ormanlar yetiştirilmekte, dinlenme yerleri kurulmaktadır.

- Ormanlar, orman içinde ve dışında yaşayan insanlara çeşitli iş alanları sağlar, işsizliği önlemede etkin rol oynar, böylece köyden kente göçü azaltır.

- Ormanlar, ulusal savunma ve güvenlik bakımından da çok önemlidir. Askeri birliklerin savaş tesisleri ile araç ve gereçlerinin gizlenmesinde, savaş ekonomisi bakımından değer taşıyan reçine, katran ve tanenli maddelerin elde edilmesini sağlar,

- Ayrıca ormanlar barajların ekonomik ömrünü uzatır, doğal afetleri önler, ülke turizmine katkıda bulunur,

- Ormanlar, doğal güzellikleri ve sayılmayacak kadar çok faydalarıyla iyi baktığımız takdirde tükenmez bir doğal kaynaktır.



Gazla beni



Mayıs oldu.
Acısı oldu. Tatlısı oldu. Anısı oldu. Ağıtları oldu. Boya oldu. Gaz doldu. Devlet tarafından acısı , suyu oldu. Bayramı zehir zıkkım oldu.
1 Mayıs oldu. Doğum günüm , doğdum gün oldu.
İşçilerin bayramı , meydanlar doldu. Sokak aralarında kovalamaca , dayak oldu. Devlet eliyle pişkin pişkin açıklamalar oldu.
6 Mayıs oldu. Deniz olduk , Yusuf olduk, Hüseyin olduk. 6. Filo’yu denize dökenlerden olduk.
Hatırlarken ağlar olduk. İsyanımızı meydanlara , bloglara taşır olduk.
Halk için , Türkiye için canımızdan olduk.

İbrahim'e


Silah kucağında kanlar içinde
Vurulmuş yatıyor İbrahim yoldaş
Yiğitler ölür mü üç beş kurşunla
Doğrulmuş kalkıyor İbrahim yoldaş

Ali Haydar yerde bak yüzü boylu
Yiğitçe can verir yiğidin oğlu
Başı duman duman

Munzur'a doğru
Tırmanmış gidiyor
İbrahim yoldaş

İşkenceler devam ediyor böyle
Parça parça kesip diyorlar söyle sırları söyle
Sır vermeden ser veriyor seve seve
Böyle can veriyor İbrahim yoldaş

Halkımız arıyor seni heryerde
İşçiler ocakta köylüler dağda
Dökülen kanların kalmayacak yerde
Hesap soracağız İbrahim yoldaş

Kızılırmak

Hoşçakal



Hoşçakal

İşte gidiyorum bir şey demeden
Arkamı dönmeden şikayet etmeden
Hiç bir şey almadan bir şey vermeden
Yol ayrılmış görmeden gidiyorum

Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
Yürüyoeum sanki senin yanında
Sesin uzaklaşır her bir adımda
Ayak izim kalmadan gidiyorum

Geldiğinde kalbim kırılmadı
Gönül kuşu şarkıdan yorulmadı
Bana kimse sen gibi sarılmadı
Işığımız sönemden gidiyorum

Kazım Koyuncu
Dinlemek isteyenlere