Fiddler on the Roof [1971]



Bugün size tanıtmaya çalışacağım yapıt 3 oscar ödülü kazanmış, 8 farklı dalda aday gösterilmiş müzikal tarzda, eğlenceli, eğlenceli olduğu kadar da dram yüklü olan 1971 amerikan yapımı Fiddler on the Roof, türkçe adıyla “damdaki kemancı”. Bu filmi izlemediyseniz bile gerek müzikleri, şarkıları, gerekse ismi kulaklarınıza bir yerlerden takılmıştır diye düşünüyorum. Şarkı demişken dünyaca bilinen “if i were a rich man” isimli parça daha sonra ki yıllarda -ne zaman çevrildiğini bilmiyorum, atıyorum- türkçeye çevrilmiştir. Buyurun türkçesi;

Ah bir zengin olsam
Sana neler neler alırdım
Yaşardın gönlünce sen
Bir zengin olsaydım ben
Çalışmazdık asla
Ne isterdim tanrıdan bundan başka ben
Her akşam votka, rakı ve şarap
Şarkısını sana öğretirdim ben
Geçip gider kalmazdı hiç keder
Ömrümüz zevk ve neşeyle dolu
Sürer giderdi hayat boyu
İşte böyle zengin olsaydım ben
Belki de böyle bir zenginlik içinde olsaydık sevgilim
Bunca rahat yine de bedbaht mutlu olmazdım ben.

Yazının devamında şarkının orjinalinide bulabilirsiniz diyerekden filmin konusuna geçelim. Film çarlık Rusya'sında Anatevka isimli bir köyde geçiyor. Köyde yahudi ve hristiyan olmak üzere iki farklı inanca sahip insanlar yaşamasına rağmen aralarında hiçbir sorun olmadan hayatlarına devam ediyorlar. İzleyici olarak bu duruma baktığınızda hristiyanların tarihde yahudilere yaptıklarını gözönüne alırsa eğer filmde de bu tür sahneleri beklemiyor değilsiniz. Köydeki yahudi inancına sahip olan halk geleneklerine gayet bağlı, birazda tutucu bir topluluk. Kızlar evlilik çağlarına geldiğinde çöpçatanlar tarafından bulunan koca adaylarıyla babaların verdiği onay doğrultusunda evlendiriliyorlar. Bu dar kafalı düşünce tarzı maalesef ki günümüz Türkiye'sinde bile bugün devam ediyor. Herneyse, filmimizin kahramını beş kız çocuğa sahip fakir bir sütçü olan yahudi Tevye (Topol). Tevye'nin üç kızı artık evlenme yaşına gelmişlerdir ve çöpçatan Yente tarafından koca arama çalışmaları hızla sürmektedir derken evin büyük kızı Tzeitel'e Tevye'nin arkadaşı -neredeyse yaşıtlar- köyün varlıklı kasabı Lazar Wolf aday olur. Kısa bir görüşmeden sonra Tevye kızının varlık içinde rahat yaşacağını düşünerekden bu evliliğe onay verir ama hesaba katmadığı Tzeitel'in köyün terzisi olan Motel ile karşılıklı yaşadıkları aşkdır. Tevye bu konuyu kızına açtığında büyük bir şaşkınlık yaşar. Ya geleneklere uyacak kızının mutluluğunu engelleyecek ya da aşkıyla evlenmesine onay verecektir. Tevye herşeyden önce kızının mutluluğunu isteyen bir baba olarak gelenekleri bir kenara atarak kızının isteğini yerine getirir ama birde bu durumu karısına anlatması gerekmektedir. :) Köyde bunlar yaşanırken Rusya'nın bazı bölgelerinde yahudiler topraklarından sürülmektedirler. Ülke çapında yaşanan bu olaylar ilerki zamanlara yavaş yavaş köyüde etkilemeye başlayacaktır.
Filmi izlemeniz için konuyu daha fazla uzatıp heyecanınızı öldürmek istemiyorum diyerek burada noktayı koyuyorum.


Bahsetmiş olduğum "if i were a rich man" isimli şarkıyı uzun uzun yazmak yerine youtube linkini koymak daha iyi olacaktır sanırım, böylece şarkının güzelliğine varabilirsiniz. Unutmadan dinleyebilmek için farklı dns'leri kullanmayı unutmayın.



Yazının başında da dediğim gibi şarkıları, dansları, müzikleri bunların yanında espirileri, bir babanın geleneklerle kızlarının mutlulukları arasında gidip gelen çelişkileri, yahudilerin yaşadıkları dram gibi özellikleriyle ve konusuyla izlenmesi gereken bir şaheser.

Yönetmen : Norman Jewison
Yazar : Sholom Aleichem (kitapdan)
Oyuncular:
Topol ... Tevye
Norma Crane ... Golde
Leonard Frey ... Motel
Molly Picon ... Yente
Paul Mann ... Lazar Wolf
Rosalind Harris ... Tzeitel
Michele Marsh ... Hodel
Neva Small ... Chava


İyi seyirler...

Hiç yorum yok: