Schuster, Nihat

VDB-Tigana, Demirören'in bugüne kadar takımın başına getirmiş olduğu olduğu teknik direktörlere genel olarak bakıldığı zaman geleceği kurtaracak kişiler olmalarına rağmen gündelik başarılar üzerine kurulu olan Türkiye'de ki yapı yüzünden adamlara yapılmadık hakaret, rezillik kalmadı. Demirören ve onun altında çalışanlarda maalesef buna hep alet oldular. Bugün ise hedefte Schuster var. Son günlerde Schuster'in basına ti'ye alarak yaptığı açıklamalar ne mal oldukları belli olan basın guruhunun canını sıkıyor. Sıkmasında ne yapsın? Kendilerini herşeyin üzerinde gördüklerinden dolayı bu tür bir yaklaşıma fazla alışkın sayılmazlar. Umarım her seferinde “VDB'yi göndermeseydim, hata yaptım” diye dert yanan Demirören'in tekrar birilerinin gemisine -basın veya taraftar- binerek aynı hatayı tekrarlamaması. Demirören'e pek güvenim yok ama bizde ki sadece bir umut. Her seferinde şu cümleyi kuruyorum, ki Beşiktaş'ın kurtuluşu ancak bu tür bir zihniyetle olabilir; “Geleceği kurtarmak için günü yakmak”. Varsın şampiyon olmayalım(!), biz demiyor muyuz; “şampiyonluk, bizim aşkımız yanında hiçbirşey” diye.
Son barikat'ın bloğunda A2'nin oynadığı Bursa maçı ile ilgili bir yazıya denk geldim, uzun zamandır basbas bağırdığımız A takım ne oynuyorsa altyapılarda aynı sistemi oynasın düşüncesi bu sene yapılmaya başlanmış. Umut etmek için ne güzel bir neden. Schuster'in ısrarla oynatmak istediği sistem, gençlere önem vermesi, basına gider yapması beni mutlu ediyor, umarım genel olarak taraftarı ve yönetimide memnun eder. Değişimler her zaman sancılıdır ve sabır ister. Sonuna kadar Schuster...

Nihat; bugünlerde oynadığı futbol değilde sahadaki davranışları ile taraftarın gözüne takılır oldu. Genellikle hep böyledir, insan psikolojisi. Mecnun'un ile Leyla karşılaştığı zaman şöyle bir konuşma geçer; “sen Leyla olamazsın, eğer sen Leyla isen bende ki Leyla kim“. Bizim aklımızda kalan her zaman İspanya'da golleriyle önce çıkan Nihat olmuştur. Bizde bu performansı verememesinden dolayı insanların ister istemez gözlerine başka noktalar takılıyor, ama Nihat dün neyse bugünde o. Mesela Nouma, Beşiktaş'ta ki performansı iyi olmasaydı saha içi ve dışındaki davranışları nasıl karşılanırdı? Bazen sistemler oyuncuların performanslarını yukarı çekerken bazen yerlerde sürünmesine neden olur. Buna Zlatan örneğini verebiliriz, veya Ronaldinho. İspanya'da oynadığı takımalarda ki sistem ile Nihat'ın önplana çıkmış olan yeteneklerinin Beşiktaş'ın oynamak istediği sistem ile uyuşmaması ve bununla birlikte taraftarın Nihat'tan beklentileri başarısızlığın görünür kısmı. İşin özü; bu sistem ile oynandığı sürece Nihat'tan çok fazla bir beklenti içerisine girilmemesi gerekiyor.

Hiç yorum yok: