Kaderinizdi öldünüz: 17 Ağustos

Gözlerimi açtığımda evdeki eşyalar kıpır kıpır oynuyordu, bana kısa gelen o süre sonunda tekar gözlerimi kapatıp uykuya dalacaktım ki aile efradımın sesleri geldi kulaklarıma; “kalkın deprem oluyor”. O günün üzerinden tam tamına 11 yıl geçti, ama acısı 11 yıldır birileri için hiç geçmedi. Yılların düzensizliği, vurdumduymazlığı, çıkar peşinde koşmalar, rantçıların yıllar boyu süren rezilliklerini birkaç saniyede binler, yüzbinler canlarıyla, büyük acılarla ödedi. O günden bugüne ne değişti diye sorarsanız eğer devletin kasasına giren paralar, reklamlarla deprem sigortası yapın diye yayınlanan salak saçması reklamlar dışında hiçbir şey. Şundan birkaç yıl önce inşaat mühendisi bir arkadışımla yaptığım sohbette bana demişti ki; “bak inşaat yapılırken betonlardan örnekler alınır ve bu örnekler labaratuvarda incelenir. Uygunsa geçer, değilse geçmez. Bu prosedür pahalıdır. Eğer geçmezse buna onay veren artık emekli olmuş, yaşı almış gitmiş yetkili kişi/kişiler rüşvetle işi halleder.” Türkiye'de ki düzen dün buydu, bugünde farklı değil. Tevede bir reklam oynuyordu yakın zaman kadar, diyordu ki; “İstanbul'da bilmem kaç bina yıkılacak, bilmem kaç bina hasar görecek ama çok az kişi ölecek. Hemen deprem sigortasını yaptırın.” E, kömür ocaklarında ölenler için kader diyen bir başbakana sahip olan bir ülkede ilk depremde ölenler içinde aynı söylem geçerli olacak. Kaderinizdi öldünüz. Kimse bu işteki sorumsuzluk, ihmal nedir, kimlerdedir diye sormayacak. Acı ölenlerin yakınlarına kalacak.

Bugün 17 ağustos...

Hiç yorum yok: