Fotoğraf, ben ve takıntılarım


Kendimi tanıdığımı sanırdım ama meğersem değilmişim. Gençlik yıllarımda umursamadığım, bilmediğim takıntılarımı yaşadıkça fark etmeye başladım. Demek ki daha önceleride vardı da bu takıntılarım fark etmek için bir nedenim olmamıştı, amma kıl herifmişim. Özellikle alışveriş esnasında karasız kalmak çıldırtıyor. Kendi mesleğim ile ilgili, bildiğim işlerde bile aynı sorunu yaşıyorum. Yaşlılık mı desek?
Yıllardır fotoğrafa karşı bir ilgim var. İlgimi çeken bir şey gördüğümde onu ölüsüzleştirmek inanılmaz keyif veriyor bana. Bundan 2 yıl önce; “artık yeter 1.3 mp telefonumun kameresından fotoğraf çekmekten nefret ediyorum” dediğimde fotoğraf makinalarını 3-5 ay araştırmış sonunda cebimdeki deliğin büyük olmasından dolayı hayallerimi daha sonraki tarihlere havale etmek zorunda kalmıştım. 2010, 1 ocak itibari ile işten kovulunca , işten kovulmak dediğim holding bünyesinde farklı bir firmaya geçiş yaptım. Bu da bir nevi kovulmak sayılır sanırım(!), elime yüklüce miktarda tazminat parası geçti. Sizin anlayacağınız parayı buldum, bulur bulmazda tekrar fotoğraf makinası araştırmaya başladım. -Bu isteğimi tekrar depreştiren sevgili dostuma da teşekkür etmem gerek- Dedik ya takıntılıyız, makinayı seçene kadar 1,5 ay boğuştum. Seçtik ama Türkiye'de ki vergilerden dolayı fiyatlar uçuk, devlet baba saolsun(!) halkını sevmesini biliyor. Bizde ne yaptık? Spot sipariş. Amma bitmeyen çilemiz varmış arkadaş. İlk siparişi geçtiğimiz arkadaş cihazı bulamadı, ikincisi ise 1 ayda ancak getirebildi. Ve sonunda dün elime ulaştı. Ama sadece body, lens için ise yine aynı şeyleri yaşıyorum. Filmi başa sardık, film diyince İzmirli sevgili dostum geldi aklıma. Onun kız tavlama hikayeleri vardır. Kız onu eve film izlemek için davet eder. Bir anda bir kıvılcım parlayı verir, daha sonra ateş alır her tarafı. İlk önce duduklarda başlayan bu sıcak ortam, yatakta son bulur. Bizim filmde aynı bunun gibi sar başa oynat, seviş dur.
Bizde artık elinde makinasıyla ne görse çeken şu acemi fotoğrafçılar kadrosunda eklendik. Benim ilk onbir garanti gibi, Allah vergisi bir yetenek var aga bende! Şu yazıyı yazarken aklıma asker Marmara geldi. Artık kapışırız.
Şu güzelim anı defterine artık çektiğim en güzelinden fotoğrafları da ekleyeceğim. Hadi hayırlısı diyelim.

Resim: Sevgili kardeşimin blogundan...

Hiç yorum yok: