Pinhan - Elif Şafak

Tasavvuf ve Mevlevilik hakkında çok bilgim olduğunu söyleyemem. Sadece merakımı gidermek için okuduğum, bilgiler edindiğim birkaç kitap bulunmakta ama onlarda sadece başlangıç seviyesinde. Onun içindir ki kitabı tasavvuf tarafından eleştirmem veya yorumlamam mümkün değil.
Elif Şafak'ın kaleme aldığı ilk romanı olan Pinhan 1998 yılında Mevlana Büyük ödülünü almıştır diye bir not kitabın kapağında ve söyleşi sayfalarında not olarak düşülmüş. Yukarıda yazmış olduğum cümlelerin nedeni de budur. Bu bilgi yetersizliğinde tasavvuf açısından eleştirmeye kalkmak cahillik olur. Kitabı eleştirmek yerine aklımda kalan birkaç noktayı sizinle paylaşmayı uygun görüyorum.
Konu;
Pinhan fakir bir ailenin, haylaz mı haylaz çocuğudur. Gününü gün etmekte çocukluk günlerini arkadaşlarıyla haylazlık ederek geçirmektedir. Yine birbirinin benzeri günlerden birinde ağaçlara tırmanıp, meyve aşırırken bir kuş görürler. Kuşun boynunda değerli bir taş. -taşı hatırlayamadım, zümrüt mü desem? Yoksa elmas mı?- Kovalamaya başlarlar, kuş taşlarla örülü tekkenin bahçesindeki bir ağaca konar. Pinhan'da peşinden. Ve daha sonra ismi Pinhan olacak çocuğun hikayesi yazılmaya başlar.
-Çocuğun Dürri Baba tarafından Pinhan ismini alana kadar ki zaman zarfında herhangi bir isim ile çağrılamadığını söylemeliyim.-

Kitapta aklımda kalan birkaç nokta var ki gerek ilginç olmasıyla, gerekse anlatımı açısından etkileyici. Birincisi Pinhan'ın çift cinsiyetli olması. İkincisi Dürri Baba tekkesi ve orada yaşananlar. Üçüncüsü ise Akrep Arif mahallesinin inanılmaz ortamı. Özellikle Akrep Arif mahallesinin yazar öyle bir anlatıyor ki kendinizi garip, bir o kadarda farklı bir dünyada hissediyorsunuz. Hele benim gibi in, cin diyince “ne oluyoz lan” diyen biriyseniz eğer Akrep Arif mahallesinde yaşananlar daha farklı bir hal alıyor. Koskoca bir kitaptan aklımda kalan bu kısımların yanında bir de üzerimde anlam veremediğim garip hisler bırakması. Onun dışında kitap benim için pek etkileyici sayılmazdı. Kitap hakkında bundan fazla birşey yazmaya da lüzum görmüyorum.

Okumakla birşey kaybetmezsiniz, okusanızda birşey kazanmazsınız.

Kitaplı günler...

Hiç yorum yok: