Hes demokratik din dersi

* Geçenlerde Penche'de bu içki mevzu üzerine bir yazı asılmıştı, o yazıda Anadaolu'da bazı illerde yapılan baskılar sonucu içkili mekanların kapılarına kilit vurulduğundan dem vurulmuştu. Bugün ise 31 Aralık 2009'dan sonra ikinci büyük bir zam haberi daha geldi. Rakıya tam tamına %30 zam yapıldı. İçirmemek için güzel taktik be aga, sanki günahımın hesabını bunlar verecek. Tamam, bizim çiligir soframızı bir kenara koyalım, birde olaya üretici-işveren, turizimci ve birde sağlık yönünden bakalım. En son sigaraya gelen zamlardan sonra ortalık kaçak sigara kaynıyordu, ya şimdi? Bu sağlık yönü. Turizimci ve işveren için ise yüksek maliyet, bunun yansıyacağı yer ise işçi. İçenlere yapılan baskı, sağlık, para...

* Geçen hafta İkizdere sit alanı olarak tescillenmişti, bizde mutlu olmuştuk ki hükümet bunun rövanşını bir hafta geçmeden yasal gücünü kullanarak almış oldu. - İkizdere'nin sit alanı olmasıyla yapılması planlanan 22 Hes rafa kalkmış oluyordu- Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun ‘sit alanı ilan etme yetkisi’ Çevre Bakanlığı’na bağlı yeni bir kuruma devrediliyor. Bu sayede sit alanı olmuş alanların tekrar gözden geçirilmesi sağlanacak. Ne mi olacak? Rant için, yandaşları için, doğanın ırzına geçecekler. Neyimize gerek börtü-böcek, doğa, bitki? Gözünü sevdiğimin demokrasisi...

* Kemal Kılıçdaroğlu'nun R.T. Erdoğan için geçen gün yaptığı konuşma gereçekten çok ağır ifadeler taşıyordu ki bugün R.T. Erdoğan karşılık verdi. Hemde benzer ağır ithamlarla, sonunda da halka şikayet etti. Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşmayı tasvip etmiyorum ama cevap veren kişinin sanki sütten çıkmış ak kaşık gibi eleştirmesi bir garip! Son sekiz yıla bakıldığı zaman R.T Erdoğan'ın yaptığı konuşmalar ortadayken eleştiriyor olması komik bir durum. Bizim oradalarda bir deyim vardır; “bokluda çamurlaya gülüyor” derler.
Siyaset dedikleri yapı gerçekten mide bulandırıcı, yapanlarda. Bu ülkede sözü-özü bir olanlar ya hayatlarına sıradan bir vatandaş gibi devam ederler ya da hayatlarına garip kazalar ile veda ederler, onlarda parmakla gösterilecek kadar azdır. Gerisi mi? ortada...

* Geçen hafta içerisinde bazı öğrenciler YTÜ'de açtıkları pankart sonucu karşıt görüşçüler ve devletin güzide polisleri tarafından saldırıya uğramış devamında da YTÜ rektörlüğü tarafından soruşturma açılmış, derslere alınmamıştı. Bugün ise öğrencilerin ve bazı öğretim görevlilerin destekleri sayesinde en azından derslere alınmaya başlandı. İlim-bilim adamı, özgür düşünceli insanlar yaratması gereken üniversitelerin başında dar kafalıların olması ne kadar tezat bir durumdur.

* Bugünün gafı-afı-..... diye başlamak gerek, Milli Eğitim Bakanlığı özürlü insanlarımızın eğitim aldığı Özel Eğitim Kurumlarının ders çizelgesinde değişikliğe giderek din kültürü ve ahlak bilgisi dersini ekledi. Özürlü diye hitap ettiğim kısmı açmak gerek, bunun içerisinde zihinsel engelliler, otistik çocuklarımız bulunmakta. Alevi ve farklı inançlara sahip vatandaşlarımızın zorunlu din dersi istemiyoruz sözlerine kulak asmayanlar kendine bakamayacak durumda ki çocuklara din dersi öğretmeye kalkıyor. Bu ne saçmalıktır be!

* Fransa'da insanların ömürleri uzadı, maliyetler arttı diye emekli yaşının 60'dan 62'ye çıkartılması esnasında ve devamında çıkan olayları gördüğümde yıllarda bu ülkede yedi ceddini ağlatan siyasetçilere ses çıkarmayan insanları görünce cidden ne kadar eğitimsiz, vurdumduymaz olduğumuza şaşırıyorum. Daha sonra şu akp'ye oy verenlerin büyük bir kısmı eğitimsiz dendiğinde birileri alınıyor. Alınacak birşey yok. Akp'nin yaptırdığı ankette bunu söylüyor. Yalanda söylemiyoruz.

Gözünü sevdiğimin akepe demokrasisi...

Hiç yorum yok: