Hayırseverlik
- Ey Şakik nasıl geçiniyorsun?
Şakik Belhi cevap verdi:
- Bulunca yiyoruz, bulmayınca sabrediyoruz.
İbrahim Edhem:
- Horasan’ın köpekleri de aynı şeyi yapıyorlar, bulunca yiyorlar, bulmayınca sabrediyorlar.
Belhi sordu:
- Peki siz ne yapıyorsunuz?
- Biz bulunca dağıtıyoruz, bulmayınca şükrediyoruz.
Seyrani
Medet ticaretin gücüne kaldik
Eyiler alemden göçtü çekildi
Bizler zamanenin piçine kaldik
Kürkün ne kadar güzel , kanı bile üzerinde.
Ben sana doyamadum
"Yaşamın kıyısında" isimli filmi izleyenler bilirler. Filmin girişinde bakkal sahibiyle , babasının memleketi Trabzon'a giden filmin kahramanı arasında geçen bir diyalog vardır. Filmin kahramanı alışveriş yaparken radyoda çalan , Kâzım Koyuncu'nun söylediği "ben seni sevduğumi" isimli şarkının hoşuna gitmesinden midir yoksa farklı mı gelmiştir bilmem ama ...
fk(filmin kahramanı) - Bu şarkı nedir?
Bk (bakkal) - Kâzım Koyuncu , hiç duymadınız mı?
fk - Hayır
Bk - Burda Karadeniz'de çok tutulur.
fk - Tanımıyorum.
Bk - Artvin'liydi. 2 Sene önce kanserden öldü. Çokta gençti ha. Sizin yaşınızdaydı. Hep Çernobil'den. Bunların hepsi yeniyeni ortaya çıkıyor.
Ben seni sevduğumi da dünyalara bildirdum
Endurdun kaşlaruni babani mi eldurdum
En dereye dereye de al dereden taşlari
Bizden geçti sevdaluk al cebumden saçlari
Kız evunun onine da sereceğum kilimi
Oldi hayli zamanlar görmedum sevduğumi
Yaz geldi bahar geldi da açti yeşil yapraklar
Bana sana doyamadum doysun kara topraklar
Yaşamın Kıyısında (Sözü geçen sahne)
Memleketime sahip çıkın ulan!
Belgesel olsun , gerisi yalan olsun
Ülkemizin eğitim düzeyinin , eğitim kalitesinin ne olduğunu anlayabilmek için teve programlarının izlenme oranlarına bakmamız yeterlidir sanırım. Bu tür istatistiklerde genellikle paparaziler , kavgalar, laf dalaşları gibi insanoğluna hiçbir yarar getirmeyecek programlar ön safları doldurur.
"Arkadaşım sanane , biz istediğimizi izleriz veya izlemeyiz" diyenleriniz tabii ki çıkacaktır. Zaten bu kısmına da sözümüz yok. Ama neden bu tür konular hakkında yapılan kamuoyu araştırmalarında “Tevede ne tür programlar izlemek istersiniz?” sorunun devamında cevap olarak "Eğitim programları olsun, belgesel olsun" gibi hayatınız boyunca tesadüfen denk geldiğimiz , kanalı değiştirmezsek eğer ancak bu şekilde izleyebildiğimiz programları dile getirme ihtiyacı duyarız ki. Var mıdır bu ruh halinin bir açıklaması. Bilen varsa , bir adım öne gelsin.
Kaliteli eğitim şart.
Okuyucular Yordu Bizi
Yaz Kızım ; Taka da tuka
Yaşı artık yolun yarısına gelmiş olanlar veya nerdeyse o sınıra yaklaşanlar iyi hatırlarlar , hakim amcanın “yaz kızım” diye başladığı sözcüklerin devamın da takada tuka seslerini. Bir zamanların yazma makinaları , daktiloları. Hatta birçok filmde rol almışlardır. En acıklı sahnelerde , en baş köşelerde. Bazen kalem kırmış , cezalara , idamlara tanıklık edip , çok büyük acılara ortak olmuşlardır. Bazen af buyurmuş , sevindirmişdir. Zamanla onlarında emekliye ayrılma zamanları gelmiş , teknoloji onları tozlu raflarda unutturup , bir anı olarak bir kenara itip bırakmıştır.
Bir zamanlar , bugünkü gibi meşhur mu meşhur inglizce daktilolar pek revaçtaymış. Takada tuka sesleri , o zamanlar pek ağırmış , pek hantalmış. E Türkçe ile alakası olmayan bu klavye pek rahatsızmış. İhsan Yener Bey dayanamamış “durun agalar bu ne hantallıktır , biz ne devrimler yapmış bir milletiz. Bir devrim daha yapar , bununda altından girer , üstünden çıkarız” demiş. Yıl 1943.
Hemen çalışmalara başlayan İhsan Bey, uzun çalışmalar , zorlu koşullar altında çalışmalarının dikkate alınmasını 1955 yılında başarabilmiş (Her atılım da birbirimizi paçasından aşağıya çekmesini severiz ya. Huyumuz kurusun). Kurulan İhtisas komisyonunda F klavye “Standart Türk Klavyesi” olarak onamış. 1963 Yılında Gümrükler Kanunu'na eklenmiş , 1974 yılında Türk Standartları Ensititüsü "Zorunlu Standart" olarak onamasıyla ile kesinlemiştir.
O günlerden bugüne kadar gelen F Klavye , bugünlerde pek sıkıntılı. Bu ülke için yapılmış olmasına rağmen üvey evlat olarak muamele gömesi çok koyuyor olsa gerek. Malum gavurca notbuk denilen dizüstü bilgisayarlarda F Klavye bulmak zor. Nerdeyse yok. Masaüstlerinde ise bir nebze.
Her zamanki gibi yine gelişicez , değişecez , avrupalı olacaz diye verdiğimiz çok büyük ödünlerden sonra ufak bir ayrıntı olarak kalsa da hepimiz için önemli bir ayrıntı.
deepnote: Biraz espiri , biraz bizden , biraz hayattan.