Yaz Kızım ; Taka da tuka


    Yaşı artık yolun yarısına gelmiş olanlar veya nerdeyse o sınıra yaklaşanlar iyi hatırlarlar , hakim amcanın “yaz kızım” diye başladığı sözcüklerin devamın da takada tuka seslerini. Bir zamanların yazma makinaları , daktiloları. Hatta birçok filmde rol almışlardır. En acıklı sahnelerde , en baş köşelerde. Bazen kalem kırmış , cezalara , idamlara tanıklık edip , çok büyük acılara ortak olmuşlardır. Bazen af buyurmuş , sevindirmişdir. Zamanla onlarında emekliye ayrılma zamanları gelmiş , teknoloji onları tozlu raflarda unutturup , bir anı olarak bir kenara itip bırakmıştır.
 Bir zamanlar , bugünkü gibi meşhur mu meşhur inglizce daktilolar pek revaçtaymış. Takada tuka sesleri , o zamanlar pek ağırmış , pek hantalmış. E Türkçe ile alakası olmayan bu klavye pek rahatsızmış. İhsan Yener Bey dayanamamış “durun agalar bu ne hantallıktır , biz ne devrimler yapmış bir milletiz. Bir devrim daha yapar , bununda altından girer , üstünden çıkarız” demiş. Yıl 1943.
    Hemen çalışmalara başlayan İhsan Bey, uzun çalışmalar , zorlu koşullar altında çalışmalarının dikkate alınmasını 1955 yılında başarabilmiş (Her atılım da birbirimizi paçasından aşağıya çekmesini severiz ya. Huyumuz kurusun). Kurulan İhtisas komisyonunda F klavye “Standart Türk Klavyesi” olarak onamış. 1963 Yılında Gümrükler Kanunu'na eklenmiş , 1974 yılında Türk Standartları Ensititüsü "Zorunlu Standart" olarak onamasıyla ile kesinlemiştir.

O günlerden bugüne kadar gelen F Klavye , bugünlerde pek sıkıntılı. Bu ülke için yapılmış olmasına rağmen üvey evlat olarak muamele gömesi çok koyuyor olsa gerek. Malum gavurca notbuk denilen dizüstü bilgisayarlarda F Klavye bulmak zor. Nerdeyse yok. Masaüstlerinde ise bir nebze.

Her zamanki gibi yine gelişicez , değişecez , avrupalı olacaz diye verdiğimiz çok büyük ödünlerden sonra ufak bir ayrıntı olarak kalsa da hepimiz için önemli bir ayrıntı.

deepnote: Biraz espiri , biraz bizden , biraz hayattan.

F Klavye için geniş bilgi

Hiç yorum yok: