Ego, para , futbol

İlkönce Mehmet Topuz Fenerbahçe'ye hayırlı olsun diyelim. Son iki haftadır yaşanan bu transfer için kazanan kaybedenleri yazarak da devam edelim.

* Mehmet Topuz iyi bir oyuncumudur? Evet, kesinlikle iyi br oyuncudur-kendi adıma-. Ama iyi oyuncu olmak iyi insan olmak anlamına gelmez. Bu transfer süreci içerisinde yaptığı konuşmaların ne kadar düşüncesizce yapıldığı ortadadır. Bu işten para kazanan bir insanın söylemlerine dikkat etmesi gerekmektedir. Sadece yaptığınız iş için değil hayatınızı diğer alanlarında da bu geçerlidir. Halk arasında “on kere düşün , bir kere konuş” diye bir laf vardır. Bu sözü hayatınıza geçirebilmeniz ise zeki , eğitimli , hayat tecrübenize ve ahlakınızın olmasına bağlıdır. Tabi ki Mehmet Topuz'un tamamıyla ahlakına laf edemeyiz , ama bir tarafının eksik olduğunu söyleyebiliriz. Mehmet Topuz bu transfer olayında insanların gözünde lafının arkasında duramayan bir karakter olarak hafızalara kazılmıştır. Belki aklınızda şu düşünce yer etmiş olabilir;”arkadaş bu kadar baskıya iyi dayandı.” Bu düşünce gerçekleri örtmektir. Çünkü insanın prensipleri , duruşu olaya göre değişmez . Değişiyorsa duruş olmaz , prensip olmaz.


* Fenerebahçe yönetimin değilde Aziz Yıldırım'ın kazandığı prestije gelirsek eğer her zaman ki gibi Aziz Yıldırım basını iyi kullandı. Mehmet Topuz'un yaptığı açıklamalardan sonra çıkan haberlere bakarsak eğer bunu net şekilde görürüz. Bunun yanısıra Kayseri yönetimininde bu baskıya eşlik ettiğinide fazlasıyla söyleyebiliriz.Tabiki başka kimlerin bu olaya dahil olduğunuda bilmiyoruz.
Aziz Yıldırım hiçbir kimsenin isteğine aldırmadan yaptığı bu transfer ile ben istedeğimi alırım , kararı ben veririm, para bende , güç bende tavırlarıda bir kez daha görülmüş oldu.Bunun yanısıra sezon boyunca yaşanan başarızlığı daha öncelerde olduğu gibi konuyu değiştirerek ört bas etmeyi başardı. Bir başka taraftanda bakarsak eğer bu transfer için ödenen ücretin yüksekliği. Mehmet Topuz bu ücreti hak edecek bir oyuncumudur? Bence değildir desek de ilerki günlerde bu net şekilde göreceğiz.

* Fenerbahçe seyircisi ise bu transferi diğerlerinde olduğu gibi yadırgamayacaktır. Bakın seyirci diyorum , taraftar demiyorum Mehmet Topuz'un sahaya çıktığı ilk anda tribünlerde bir tepki olsada cılız kalacaktır ki 55000 kişilik bir stadda taraftar sayısının ne kadar olduğu ortadadır.


* Kayseri'nin tutumu için ise birçok teori üretilebilir. Devre arasında bu oyuncu için 11 milyon avro teklifi yapan bir kulüp ile hiç görüşmeden başka bir kulübe söz vermek gariptir. Sonuçta kazanacak olan camia , kulüp , oyuncudur. Bu garipliği “biz söz verdik“ diyip, oyuncu üzerinde baskı kurmaya çalışmayı kimseye anlatamazsınız. İnsanlar bunun altında başka şeyler ister istemez aracaktır. Başka bir açıdan bakarsak eğer Ertuğrul Sağlam ile başlayan yükselişin devamında ki yıldan sonra bu sezon Kayseri geriye doğru gitmeye başlamıştır. İlk önce Gökhan Ünal'ı gönderen Kayseri yönetimi bu oyuncunun yerini dolduramamıştır. Bugün ise Mehmet Topuz'u satmıştır ve büyük ihtimal ile yine dolduramayacaktır. Kayseri tarafı bu işten maddi olarak kârlı çıkmış gözükse de sportif başarı açısından daha da diplere inecek gibi gözükmektedir.


* Yıldırım Demirören'in bu güne kadar kırdığı cevizlerin haddi hesabı olmadığı için bu transfer hikayesinin hüsranla sonuçlanmasınıda yadırgamamak gerekir. “Daha yönetim , Demirören ne yapsın?” diyebilirsiniz. Bence demeyin. Bir transfer ancak bu kadar kötü yönetilebilirdi. Ve yönetildi de. Hele ki Beşiktaş Başkanı olmuş birisinin başka bir camiaya hakaret etmesi , tevede ne olduğu belirsiz bir insan ile belden aşağıya laf yarışına girmesi af edilemez. Yıldırım Demirören kendine edilen laflara Beşiktaş başkanına yakışır , zeki bir şekilde cevap vermesi gerekiyordu , ama her zamanki gibi yine eline yüzüne bulaştırdı. Sayın Demirören bir defa daha bu camiaya başkan olamayacağını ispatlamış oldu.
Mehmet Topuz transferinde oyuncuya yönetim tarafından veya başka birileri tarafından bir baskı yapılmışmıdır bilemiyoruz. Sadece bildiğimiz Beşiktaş camiasının lobisi olmadığını yaşanan bu olaylardan sonra bir kez daha anlamıştır olmasıdır. Burada kaybedilen ise sadece iyi bir oyuncudur , olayı farklı yerelere çekmenin manası yoktur. Farklı bir açıdan da bakacak olursak eğer bu kadar gündemde , ücreti yüksek olan bir oyuncunun kadro da ister istemez yaşatacağı sıkıntının bir şekilde aşılmış olmasıdır. Bir nusubet , bin nasihata bedeldir. Ama başka bir daha gerçek vardır ki Aziz Yıldırım , Yıldırım Demireören'e büyük bir darbe vurmuştur.


* Beşiktaş taraftarının duygusalllığından mı , ders almamasında mı yoksa saflığında mı kaynaklanmaktadır bilmiyorum ama birçok sefer yaşanan ben doğuştan x takımlıyım safsatalarına inanması gariptir. Yakın zamanlarda bu ve benzeri birçok olay yaşanmışken bir oyuncunun laflarına inanıp oyuncuyu bu kadar savunulmaya çalışılmasının mantıklı bir açıklaması olamaz diye düşünüyorum. Taraftarlık renkleredir. Bir oyuncu gelir , bir oyuncu gider. Kalan Büyük Beşiktaş'tır. Umarım yaşananlar Beşiktaş taraftarına bir ders olur.


* Tabi ki yazımda spor basının es geçmek olmaz. Her zamanki gibi trajlarını arttırmak için ellerinden geleni yaptılar. Para için ahlakları olmadığını yedi düvele ispatladılar.


* Bu transferi içinde spor dünyası dışından farklı kişilerin karıştığı söylemleride mevcut. Boş söylemlere yorum yapmayı sevmem ama eğer böyle birşeyler var ise vay futbolun haline vay.

Sonuca gelirsek eğer yine kaybeden Türk futbolu ve taraftarlar. Hadi geçmiş olsun.

Hiç yorum yok: