Yüz Karası (6-7 Eylül)


Çocukluğumun , gençliğimin en güzel günlerinin geçtiği , aileme yuva olan bina bir ermeni vatandaşımıza aitti. Oturduğumuz semtde kiliseler , ermeni okulları vardı. Buralarda bizlerle gayrimüslim vatandaşlarımız komşu olmanın ötesinde dosttuk. Beraber tatile gider , sohbet eder, boş olan tarlada çocuklar top oynar, birbirlerimizin baramlarını kutlardık. Unutumam , amcamın oğlu mahalemizde daha önceden sima olarak tanıdığı bir ermeni arkadaşımızın bayramımızı tebrik etmesinin devamında şaşırıp, sormuştu;”Bu arkadaş hristiyan değilmi? Nerden çıktı bu kutlama?” Biz buyduk. Dostduk. Hep de öyle kaldık.
Yakın zaman içinde vizyona girmiş olan yönetmenliğini Tomris Giritlioğlu'nun yaptığı “Güz Sancısı” filmini izlemiş olanlar belki vardır. Bazılarının aklında bu filmde ki rum kızının güzelliği , şivesi veya rum kzıyla , türk erkeğin aşkı kalmış olabilir , bizim ise belkide yeni neslin çoğunun bilmediği , hatırlanmak , hatırlatılmak istenmeyen , unutturulmak istenen 6-7 Eylül 1955 yılında yaşanan Türkiye'nin yüz karası olmuş olaylar hafızalarımızda kaldı.
Tarih tekerrürden ibaret değil insanların yalnışlarından ders almamasıyla doludur.
Konuyu kısa bir şekilde incelemeye başlayalım isterseniz. Yıl 1955 , Kıbrıs'da ki Türklere karşı baskılar artmıştır. Bu yaşananların üzerine Türkiye'de konu ister istemez buraya kilitlenmiş , baş köşeye oturmuştur. Bu süreç içerisinde İstanbul Ekspres gazetesi tarafından bastırılan Kıbrıs Türktür Cemiyeti tarafından İstanbul'un her tarafında dağıtılamaya başlayan gazeteler ile müslümanların gayrimüslim vatandaşalara karşı galyena getirme çabaları yoğunlaşmıştır. Bu olaylardan önce gayrimüslimlere karşı olan siyasi baskılardan söz etmeyeceğim , ne bu kadar derinlemesine bilgi sahibiyim ne de kaynak göstererek fazla derinlere inip sizi sıkmak istemem. 6 Eylül 1955 günü Selanik'de Atatürk'ün evine bombalı saldırı yapıldığı ilkönce radyolardan daha sonra İstanbul Ekspres gazetesi tarafından yapılan ikinci baskıyla İstanbul'a dağıtılır. Sadece İstanbul içerisinden değil , yakın illerden de olmak üzere otobüsler ile insanlar taşınarak gayrimüslimlere karşı linç ve yağmalamalar başlar. 2 gün süren olaylarda 4.214 ev, 1.004 işyeri, 73 kilise, bir sinagog, iki manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel, bar gibi yerlerin bulunduğu 5.317 mekân saldırıya uğramış , insanlar öldürülmüştür. Bazı kaynaklarda tecavüz olaylarının yaşandığı belirtilmektedir. Bu olaylarının devamında birçok gayrimüslim Türkiye'yi , anavatanlarını terk etmek zorunda kalmıştır. Daha sonra ki açıklamalarda Selanik'de ki bombaalmanın Oktay Engin isimli bir Türk tarafından yapıldığı da açıklanmıştır.

Wiki;
6-7 Eylül olaylarının olduğu sırada Seferberlik Tetkik Kurulu'nda görevli olan, 1988-1990 yılları arasında MGK genel sekreterliği yapan Sabri Yirmibeşoğlu, 2001 yılında Aksiyon dergisi'ne verdiği röportajda 6-7 Eylül olayları hakkında şu demeci vermiştir.

"6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir. Muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı."

Sonuç olarak Müslüman olduğunu idda eden bir toplumun başka dinlere mesup insanlara karşı yaptıkları ne dinle , ne de insanlıkla bağdaşmamaktadır. Bu yaşananlar Türkiye'nin yüz karası olarak tarihe geçmiştir.

Hiç yorum yok: