Açlık Oyunları - Suzanne Collins



Yakın zamanda bitirmiş olduğum Suzanne Collins'in “Açlık Oyunları” isimli kitabı tanıtmaya çalışacağım. Bu kitap yazarın ilk okuduğum eseri olmasıylada benim için biraz daha önem taşıyor. Kitabı okurken aslında konu olarak pek yabancılık çekmeyeceğiz. Sinema perdelerinde de buna benzer konular birçok sefer karşımıza çıktı. Ama bazı bariz farklılıklarda bulunmuyor değil, özellikle yaratılan dünya açısından. Bir dünya düşünün ki -Capitol- üst teknolojilerin kullanıldığı, yüksek yaşam şartlarının bulunduğu, etrafı dik dağlarla çevrili, tek bir girişi bulunan bir şehir. Bu şehrin dışında bunlara hizmet eden, ihtiyaçlarını gideren “mıntıka” tabir edilen 13 yerleşim alanı. Mıntıkaların hizmet durumu coğrafi ortama, kaynaklara bağlı olarak değişim gösteriyor. Yani bir tarafda zenginler, bir tarafda işçiler. Gün geliyor işçiler ayaklanma çıkartıyor, bu ayaklanmada isyancılar Capitol tarafından bastırılıp öldürülüyor. Bu isyanın kaynağı olarak gösterilen 13. mıntıka ibret olarak yok ediliyor. O günden sonra bu mıntıkaların bir daha isyan çıkartmaması ve o günleri hatırlamaları için her sene olmak üzere mıtınkalarda 11 ile 16-17 yaşların ki çocuklar kura yardımıyla seçilerek büyük bir gösteri eşliğinde açlık oyunları adı altında ölümüne savaştırılıyorlar. Sona kalıp kazanan çocuğun ailesine ve kendisine ömür boyu sürecek iyi bir yaşam vaad ediliyor. Yazının başında bahsetmiş olduğum benzerlik bu ölümüne savaş ile defalarca ekranlara yansıtıldı. Hatta hatırladığım kadarıyla bu ölümüne savaşda çocukları kullanmayı bir uzakdoğu filminde de görmüşdüm.
Kitabımızın ana karakteri 12. mıntıkadan bir kız olan Katniss. Katniss'in diğer çocuklardan farkı çekilen kurada çıkan kız kardeşi yerine katılması. Yani bu ölümcül oyuna zoraki olarak gönüllü oluyor. Karakteri biraz daha tanımaya çalışalım. Katniss 12. mıntıkada yaşayan bir kız çocuğu. Yakın zaman içerisinde babasını kömür ocağında ki patlamada kaybetmiş. Annesi, kız kardeşi ve kız kardeşinin çirkin kedisiyle beraber yaşıyor ve ailesinin bütün ihtiyaçlarını karşılamak için hayatla mücadele ediyor. 12. Mıntıkanın geçim kaynağı kömür ocakları, bir kız çocuğun kömür madeninde çalışması düşünülemeyeceği için ailesinin ihtiyaçlarını farklı yollardan sağlıyor. Mıntıkaları sınırlayan tel örgülerin dışına çıkmak yasak olmasına rağmen arkadaşı Gale ile beraber ormana çıkıp ok-yay ile hayvan avlıyorlar ve bunlar mıntıkada değiş tokuş yaparak ihtiyaçlarını gideriyorlar. Tabiki vali olsun, muhafızlar olsun buna göz yumuyorlar.

Kitabın yardımcı erkek oyuncu rolünde ise yine aynı mıntıkadan fırıncının oğlu Peeta. Peete ile Katniss'in ilişkisi çok daha eskiye dayanıyor. Aralarında ki ilişki sadece aynı mıntıkada olmalarından öte geçmişe dayanan bir minnettarlık. Peete aile mesleği nedeniyle ağır işlere alışkın olduğundan dolayı güçlü kuvvetli bir delikanlı.

Ne demiştik? Evet. Katniss kardeşinin yerine oyunlara zoraki gönüllü olarak katılıyor ve ailesini arkadaşı Gale'e emanet ediyor. Capitol'e trenle yolculuk esnasında iki karakter Katniss ve Peete'e eşlik ediyor. Bu iki karakter sadece bu tren yolculuğunda değil kitap boyunca ana karakterlerimize hem eşlik edecekler hemde büyük yardımları dokunacak. Bunlardan birisi Haymitch. Haymitch 12. mıntıkadan bu oyunları kazanan sonuncu kişi ve sanırım tek kişi. Gayet zeki birisi olmasına rağmen bir alkolik. Oyunların başka bir kuralı seçilen oyunculara koçluk yapan kişilerin aynı mıntıkadan oyunu kazanmış kişiler olmaları. Düşününce her yıl sorumlu olduğu çocukların ölümünü görmesi bir insanı nasıl bir duruma sokar. Böyle bir durumda Hatmich'in de alkolik olması pek yadırganmamalı. Diğer bir karakter ise Effie. Effie mıntıkanın oyunlardan sorumlusu bir bayan. Konuya dönersek eğer tren yolculuğunun bitimiyle çocuklar odalarına yerleştiriliyorlar. Birileri için bu ölüm-yaşam savaşının bir oyun olduğunu düşünürsek eğer bunu en gösterişli halde sunulması gerekiyor. Bunun içinde çocuklara birer hizmetçi ve modelist atanıyor. Bu modelistler çocukların halkına önüne çıkmadan önceki kıyafetlerini, makyajlarını vs işleri ayarlıyorlar. Halkın önünde bir yürüyüş gösterisinin devamında ise çocuklar canlı yayında tevelere tek tek çıkartılıp röportajlar yapılıyor. Bu gösteriş faslı bittikden sonra oyunların daha iyi bir hal alması için çocuklara savaş eğitimleri veriliyor ve oyunların başlama günü geliyor. Kitabın bu kısmına kadar stratejik planlardan söz etmeyip, bazı önemli noktaları es geçeceğim ki kitabın tadı kaçmasın.

Kitabı aldığımda bunun tek bir eser olduğunu düşünüyordum ki okudukça yazar tarafından bir seri olduğunu anlamam uzun sürmedi. Bugünlerde serinin 2. kitabı olan “Ateşi yakalamak” raflardaki yerini aldı. Kitabı tek bir eser olarak ele almak istersek eğer çok üst düzey bir kitap değil, seri olarak düşündüğümüzde ise bir giriş kitabı için ise yeterli seviyede. Aksiyon, zeka, duygusallık yüklü bir kitap. Kitabı oyunlar üzerinden düşündüğümde pek heyecanlı geldiğini söyleyemem ama yaratılan dünya ve bu dünya üzerinde yaşanacak olayları hayal ettiğimde serinin diğer kitapları bende heyecan uyandırıyor. Umarım bu heyecanım diğer kitaplarda dahada artar.
Sonuç olarak okunması gereken bir kitap, iyi eğlenceler...

Hiç yorum yok: