Tiyatro - Coriolanus


Bu haftasonun güzel yanı bu oyuna gitmiş olmam. Onun dışında da zaten yorucu ve berbat bir haftasonuydu. Şimdi size haftasonu ne yaptığımı anlatmayacağım merak etmeyin. Zaten anlatacak birşey de yok. Sizleri sıkmadan şu güzel oyunu tanıtayım da sayfayı zaplamayın.

Dünyanın en önde gelen yazarlarından biri olan William Shakespeare'in Coriolanus isimli oyunu Roma döneminde geçiyor. Coriolanus, Roma'nın önde gelen soylu ailelerinden birinin oğlu olmasıyla beraber en önemli askerlerinden biri. Kahramanımız kendinden ne olursa olsun ödünmeyen vermeyen bir karakter. Diğer soylulardan onu ayıran en önemli özellikde bu. Bunu biraz açıklamak gerekirse günümüzün kodamanlarını düşünün. Nasıl yani? Şöyle; kodamanlar kendilerini kaf dağında görüp, çıkarları için her türlü esnekliği gösterebilen politik oyunculardır. O ise ne olursa olsun soyluluğundan geri adım atıp, kendine ihanet etmiyor. Bu güzel bir özellik olsada Coriolanus soyluluğunu iyice abartıp kendinden aşağıdakileri -halkı- aşağılamayı kendinde hak görüyor. Böyle olunca savaş alanları dışında pek sevilen bir karakter değil. Coriolanus Volsyalılar ile yapılan son savaşta büyük bir zafer kazanır. Bu savaşın bir diğer özelliği birbirinden ölümüne nefret eden iki askerin karşılaşmasıdır. Volsyalılar'ın komutanı Ofilius'un ismini burada anmayıp, kulak aşinalığı yapmadan olmaz. Çünkü oyunun ilerki dakikalarında önem kazanacak.
Ordunun komutanı tarafından bu zaferin onuru Coriolanus'a bağışlanır. Uzun zamandır savaş alanlarında yaşadığı büyük zaferlerin sonucunda artık ülkenin yönetimin kısmında yer alma zamanı gelmiştir. -Roma'nın yapısını bilmediğimden dolayı bazı yerleri kendi anladığım kadarıyla yazmaya çalışacağım.- Bu konuma gelmesi için halk temsilcilerininde onay vermesi gerekmektedir. Peki halkı devamlı aşağılayan bu insan nasıl olurda yönetime girebilir? Annesinin ve yakın dostunun telkinlerine kulak asmayıp söylediklerinden geri adım atmaz, hatta işi iyice abartıp halk temsilcilerinide aşağılamaya devam eder. Bunun sonucu olarak Coriolanus'un göreve atanması bir kenara, birde üzerine Roma'dan sürgün edilir. Bu sürgün şehirde soylular ile halkın arasına açıp, bir kaosa neden olur. Belli bir zaman ortalıkda gözükmeyen Coriolanus en büyük düşmanı olan Ofilius'un kapısına dayanır. Hayatını Ofilius'un ellerine bırakan kahramanımız beklemediği bir şekilde saygı görür. Bu iki büyük düşman artık aynı safdadır ve düşmanları ortaktır. Bu düşman Roma'dır.
Oyunumuz gayet kalabalık bir oyuncu kadrosuyla sahnelenmesinin yanında savaş kareografileri ve ufakda olsa müzik ile süslenmiş. Oyuncularında mükemmel performansını düşünürseniz eğer ortaya mükemmel bir oyun çıkmış. İzlemenizi önerip yazımı sonlandırıyorum.

İyi eğlenceler...

Yazan : WILLIAM SHAKESPEARE
Çeviren : ALI TAYGUN
Yöneten : ŞÜKRÜ TÜREN
Dramaturgi : HATICE YURTDURU
Kareografi : EFTAL GÜLBUDAK
Müzik : DENIZ NOYAN
Sahne Tasarımı : RıFKı DEMİRELLİ
Işık Tasarımı : F.KEMAL YİĞİTCAN
Kostüm Tasarımı : ZUHAL SOY
Efekt : ERSIN AŞAR
Yönetmen Yardımcısı : ÜMRAN İNCEOĞLU, CANER BİLGİNER, C.AHHAN ŞENER, NURSELİ TIRIŞKAN

OYUNCULAR
ASRIN GURUR KUYUCAK, BORA SEÇKIN, BURCU ÇOBAN, CANER BILGINER, CEMAL AHHAN ŞENER, DOĞAN ALTINEL, ECE YILDIZ, ERSIN UMULU, GÖKSEL ARSLAN, HAKAN GÜNER , HALE AKINLI, HÜSEYIN KÖROĞLU, HÜSNÜ DEMİRALAY, MEVLÜT DEMIRYAY, NİHAT ALPTEKİ, OĞUZBOY VEDAT ŞAHIN, OKAN PATIRER, ORHAN HIZLI, ÖZGÜR EFE ÖZYEŞİLPINAR, PINAR AYGÜN, SELÇUK SOĞUKÇAY , SIBEL TOPALOĞLU, TANKUT YILDIZ

Hiç yorum yok: