İnternetime Dokunma Mitingi

İnternet üzerinde filtreleme programı diye arattığımda 2007 tarihili bir habere denk geldim, şöyle yazıyordu; "Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), internet kullanımını çocuklar için bir tehlike olmaktan çıkartmak, çocuklara güvenli internet imkanı sunulmasında anne ve babalara destek olmak amacıyla internet sitesine ücretsiz filtreleme programı yerleştirdi". İnternetde arattığımızda bu ve benzeri birçok basit uygulamayı bulmak mümkün. Peki ne oldu da devlet baba (hükümet) bugün bir anda çocuklarımızın güvenliğini, ahlakını bizden çok daha düşünür oldu? Evet, asıl sorulması gereken soru bu. İstenen söylendiği gibi çocuklarımızın güvenliği mi yoksa insanların fişlenmesi, bilgiye ulaşmak isteyenlerin önün kesilmesi, kendi gibi düşünen bir toplum yaratma çabası mı? İlk seçenek yukarıda verdiğim örnek göze alındığında pek makul gözükmüyor. “Bu tür bir uygulamayı biz nasıl kuralım” gibi bir savunma şu devirde pek gerçekçi değil, siz yapamasanız bile çevrenizde gerek parayla gerekse yapabilecek ahpab eş dost bulabilirsiniz. Bazı insanların savunması ise “bakın adam elli defa dedi öyle bir şey yok” gibi yaklaşımlar. Bırakın btk başkanını bu ülkenin başbakanı sabah söylediğini akşam kendi ağzıyla yalanlayabiliyorsa hazırlanan belgede ki maddeler ortadayken sırf “bunu nasıl sansür olarak algılayabiliyorsunuz” tarzında yaptığı açıklamadan dolayı btk başkanına inanmak, bu cümlelere itibar göstermek pek akıl karı değil! Bazı gazete köşelerinde ise yapılmak istenenin sansür olmadığı ısrarla dile getirilirken maddi açıdan getireceği artı olarak ise “bu sayede çocuklarının gelişimine kötü etkiler getireceğini düşünenler güvenle evine internet alabilcek bu da internet kullanan insan sayısında artış gösterecek” diyerekten tedavisi zor bir hastalığa tutulmuş hasta misali belirtiler göstermektedirler. Benim takıldığım başka bir savunma biçimi ise “nasıl uygulanacağını görmeden eleştirmeyin“ tarzı yaklaşımlar, bu tarz gayet masumane, geçmişten bi haber, siyaset ile hayatlarındaki gerçeklerden bi haber yaşayan insanımızın safça yaklaşım şekli. Siz hangi yasanın çıkmasından kısa süre sonra “ bu bizim halkımızın zararına oldu” diyip kaldırıldığını? Yaklaşık bir aydır “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar” tartışıla duruyor, sonunda internet ortamında yapılan örgütlenme sonucunda Pazar günü –arap ülkelerindeki ayaklanma gibi- Türkiye’nin dörtbir tarafında insanlar biraraya geldi. Bu mitingin siyasal olduğunu idda edenler oldu. Evet, siyasal tarafıda elbet olacaktır. Nasıl ki birilerinin ölüsü üzerinden din kullanılıyorsa, siyasete alet ediliyorsa bununda siyasi bir malzeme tarafı olacaktır. Ama bu yürüyüşü diğerlerinden ayırt eden tarafı; bugüne kadar herhangi bir gösteriye katılmamış, genci, yaşlısı, sağcısı, solcusu, ünlüsü, ünüsüzü halkın birçok farklı kesiminden farklı platformalardan insanın bu sansüre, özgürlüğüne yapılan müdahaleye ses çıkartmak için bir araya gelmesiydi.

İstanbul’da ki özgürlükçülerin toplanma yeri Taksim’di. Taksim meydanından tünele kadar olan yürüyüşte binler olduk, sel gibi aktık. Elimizde pankartlar ağzımızda sloganlar kah sert kah espirili bir şekilde rengarenk, karnaval havasında bir protesto gösterisi düzenledik. Bizler 15:30 gibi gösteriden ayrılırken daha arka saflardan yeni kalabalıkların gelişi, akşam gösterinin görüntülerini izlediğimde ne kadar büyük bir protesto gösterisi yapıldığı görmek benim adıma sevidiriciydi. Malumunuz insanımız toplum bilincine ulaşamamış bireylerden kurulu, kendine dokunmadığı sürece ses veren bir toplum değiliz. Umarım bu hem bir başlangıç olur hemde bu zihniyetin aklına başına almasını sağlar.

Hiç yorum yok: