Son Ada - Zülfü Livaneli



Kitap almadan önce internette birçok kitapevinin sitesine girip okuyucu yorumlarına göz gezdirdikten sonra alacağım kitabı seçerim. Bundan dolayıda şuana kadar okuduğum kitapların genelinden memnun kalmışımdır.-İnternetin gözünü seveyim- Zülfü Livaneli'nin "Son Ada" isimli romanınıda bu şekilde satın aldım. Memnun kaldım mı? Kesinlikle. Yalın bir dille anlatılmış olan bu kitab , adada yaşayan bir sakinin gözüyle anlatılıyor. Kitabın konsuna geçecek olurak eğer adanın sahibinin bir iki tanıdığını adaya davet etmesiyle başlayan , zamanlada çok fazla sakinin yaşamadığı bir yerleşim yeri halini alıyor. Belli bir zaman sonra adanın sahibinin ölmesiyle miras oğluna kalıyor. Ama oğluda düzeni bozmayarak aynı şekilde yaşantısına devam ediyor. Dünyadan soyutlanan bu adada insanlar geçimlerini adanın nimetlerinden faydalanmak suretiyle ve haftada bir adaya gelen gemiyle bu nimetleri satıp , gerekli ihtiyaçlarını karşılayarak sürdürüyorlar. Dışardaki dünyanın pisliğinden arındırılmış bu adanın sakinlerinden birisinin birgün vefat etmesi ve vefasız çocuklarının da bu evi gazete ilanıyla satması ile insanların hayatları yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Adada ki bu evi satın alan ise eski darbeci bir asker. -Bana nedense birini hatırlatıyor , o da böyle yapmışmıdır acaba- Bu darbeci paşamız adaya gelmesinden sonra ilk başlarda adanın görüntüsünden memnun kalmayarak kimseye sorup soruşturmadan adamlarına bazı ağaçları budatıyor. Ada halkı ve kitapta ismi yazar olarak geçen karakterimiz bu yapılan olaya karşı çıkıyorlar. Ama nafile. Paşamız geçmişten gelen toplulukları idare etme becerisiyle herkesi uyutmayı başarıyor. Yazar karakterimiz birşeyler hissetmiş olacak ki bu yaşanan olayı devede kulak olacağını daha kötü günlerin beklediği söylemesine rağmen pek aldırış eden olmuyor. Daha sonra ki günlerde demokrasi adı altında ada halkına baskıcı bir tutum ve doğal hayata karşı yıkımlar başlıyor.

Yazının başında söylediğim gibi beğendiğim bir kitaptı. Okuyucuyu sıkmaması , yalın bir dille bizden biriymiş gibi anlatılması ise en güzel yanları. Çok kalın bir kitap değil , onun için de kısa sürede sıkılmadan bitirebilirsiniz. :)

Hiç yorum yok: