Sonbahar [2008]




Bundan bir ayı aşkın süre önce bu filmi izlediğimde bir-iki ödül kazanmıştı . Daha sonra ise ödül sayısı gittikçe arttı. Sanırım en son ödül sayısı on civarındaydı. Hayata dair filmleri seviyorum. Nuri Bilge Ceylan’ın “Üç Maymun” da ki başarı üzerine “benim asıl izeleyicim 50-60 bin civarındadır” demecini hatırlıyorum da ülkemizde bu tür filmlere pek rağbet gösterilmiyor. Yıllarca tek başına koskoca orduyu yok eden Rambolardan , sayısız yumruk yemesine rağmen yılıklmayan Rockylerden , aslında dünyanın en büyük baş belası olan abd’nin her seferinde dünyayı kurtaran kahraman yaratan saçmalıklarına o kadar alışmışız ki gerçeklere pek katlanamuyoruz. Zamanında Fatih Akın’ın “Yaşamın Kıyısında” isimli filmini izlemiş ,beğenmiştim. Tartışma ortamı olan , katılanların kültür seviyesinin yüksek olduğunu düşündüğüm bir platformda bu film hakkında yorum yapıp , beğendiğimi söylemiştim. Aman aman filme ne abzürt eleştirler geldi bilemezsiniz. Sanki filmlerde yaşananların büyük bir çoğunluğu yalanmış gibi. Halbu ki doğruydu.
Sonbahar’dan da arkadaşıma bahsettiğimde; arkadaşım grub olarak gittiklerini ama beğenmediklerini söylemişti. Zevkler tartışılmaz ama insanlar artık sinemalara filmde gerçek payı varmıdır diye bir düşünceyle gitmiyor. Tek düşünce amaçsız gülmek, eğlenmek. Bundan dolayıdır ki Recep İvedik tarzı saçmalıklar milyonlarca kişi tarafından izleniyor.

Bizim memlekette birçok dil konuşulur. Bölge bölge de değişir. Gürcüce , Türkçe, Hemşince,Lazca. Okuma oranı ne kadar yüksek olsada pek genç kalmadı memlekette. Yatırımın yapılmayan ,önemsenmeyen bir şehir ARTVİN.

Filmin konusuna geçelim artık değimi. Filmin baş karakteri Yusuf. 22 Yaşında , üniversite yıllarında siyasi olaylara karşıması nedeniyle 12 yıl ceza almış bir mahkum. Hani hatırlarsınız belki hayata dönüş operasyonlarını. Devletin sizin hayatınız için içeri giriyoruz diyip cezaevinde yaşananları. İşte bu gerçek görüntülerle başlıyor film. Yusuf’un artık sağlık problemleri had safhadadır. Ciğerleri iflas etme durumuna gelmişdir. Doktorun tavsiyesiyle diğer mahkumlar gibi sağlık sorunlarını öne sürerek cezaevinden iki yıl erken çıkıp memleketine doğru yola çıkar. – İçim cız etti be agam- Hopa’ya ulaşıp köyüne vardığında tek başına yaşayan annesi karşılar Yusuf’u. Yusuf’un sağlığından habesiz annesinin planları farklıdır. Evlenmesi çoluk çocuğa karışmasını istemektedir. Film Yusuf’un yaşadıkları , toplum baskısı , sağlık sorunları üzerine kurulmuş. Arayada ufak bir aşk hikayesi sıkıştırılmış. Bu da karameli olmuş. Filmde ki Artvin manzaraları , müziği , memleketime has dilide (hemşince) eklenince on numara bir film olmuş. –Ne kadar özlemiş be- “Arkadaş memleketinde çevrildi ya ondan bu kadar övüyorsun” demeyin. Biz hakkını veririz her filmin. Ben hakkını vermesemde aldığı ödüller yeterde artar bile.
Lafımızı filmden bir satır ile bitirelim;
Her daim düşleri peşinde koşan , sabırsızlık zamanının güzel çocuklarına.

OYUNCULAR
ONUR SAYLAK : YUSUF
RAİFE YENİGÜL : GÜLEFER
MEGİ KOBALADZE : EKA
SERKAN KESKİN : MİKAİL
NİNO LEJAVA : MARİA
SİBEL ÖZ : ASİYE
CİHAN ÇAMKERTEN : ONUR
SERHAN PİRPİR : CİHAN
YAŞAR GÜVEN : KOĞUŞ YAŞAR




Link
http://www.sonbaharfilm.com/ntr/

Hiç yorum yok: