Çocukluk aşkı

Yirmiyıl önceydi sanırım. Ortaokul yılları , aile fakir , okul yakın. Cepte biriktirilen birkaç kuruş para. Oturduğum tarihi binada kapı komşumun oğlu Yavuz, Beşiktaş’lı.. Karar verdik , ilkkez gidicez maça. Aileler habersiz , cep de karşıya geçip dönecek kadar yol parası, bunun yanında birde bilet parası. Su içmeye kalksak birimiz yolda kalıyor , içmesek hava sıcak, bunalma, daralma. O zamanlar gece maçı filan yok , her maç gündüz. Sabahlamalar , stada 6-7 saat önceden gitmeler. Aşk , dahada derin. İçimizde sevgiliyle buluşmanın,heyecanı,tutkusu,sevdası. İlk buluşma , ilk Aşk.

Üsküdar’dan motorla Beşiktaş. Rüzgarlı , temiz bir boğaz havası. Köyiçi , Dolmabahçe. İki yanı ağaçlarla dolu aşkın ekildiği topraklar. Heryer kalabalık , binlerce aşık. Kalabalık kapılardan geçilerek stada giriş. Artık sevgiliyle buluşmak için sabırsız bir bekleyiş.

Güneş tepemizde,sıcak kavuruyor. Dayanamadık , kaptık bir pet şişe su. Ortaklaşa yudumladık. Ne hangi tribünde olduğumuzu , ne kimle oynadığımzı ne de skoru hatırlıyorum. Uzun yıllar olunca yaşta kemale erince hatırlamak zor oluyor. Cepte dönüş parası kalmadı , ne yapsak ne etsek? Maç bitti. Yaklaştık bir polis amcaya derdimiz anlattık , sağolsun kırmadı bizi, çıkarttı cebinden yol parasının eksik olan kısmını. Evde yenecek olan fırçanın korkusu. Hop gerisin geriye...

Yüzde bir gülümse , gönülde sevgiliyle buluşmanın mutluluğu.

1 yorum:

taksim dedi ki...

ilk maçlar güzel, 10 numara anılar aslında ama, anımsayamama olayı kötü oluyor..
Ben mesela, hatırlıyorum hayal meyal, yeniliyoruz 4 tane falan yemişiz dandik bi takımdan..
3 den sonra seviniyoruz rakip gollere, protesto falan oluyor..
Öyle başladım sanıyorum.. Daha öncesi de vardır belki ama hafızada yok..
:)