İki yanı huzur

Güzel başlayan bir cumartesi. İlkönce engelli basketbolcularımızın galibiyeti , daha sonra Külüstür'de bira eşliğinde seyredilip , dört köşe olunan bir futbol maçı. Sivasın kaybetmesiyle iyice aşka gelinip , birer kadeh rakı atılmasıda cabası. Hava soğukmuydu bilmiyorum.

Sabah , camdan içeri giren güneş ışığıyla açtım gözlerimi. Pazar günü sanki cumartesine nazire yaparcasına sıcaktı. Benim gibi orta yaşlarda olupda kanı kaynayan kaç kişi vardır bilmiyorum. Hele ki böyle havalarda evde sıkışıp kalmak bende rahatsızlık hissi uyandırır. Kaçırmamak lazım bizi karşılayan yazın şu günlerini , elimde kitabım attım kendimi hop sokağa , ufak bir yolculuk daha sonra Fıstıkağacı'ndan Kuzguncuk. Benim çocukluk yıllarımda Perihan Abla diye bir dizi vardı , daha sonra tekrar hatırlandı , Ekmek Teknesi'yle Kuzguncuk. Sokağın İki tarafı ağaçlık , iki katlı yapılar , eskiden kalmış evler, dükkanlar, kiliseler. Yolun bitiminden denizle buluşan boğaz manzaralı bir park. Hep sevmişimdir burayı. Karşıma boğazı alarak oturdum bir banka , servis yapan bir garsona işaret edip çayımı söyledikten sonra bir sigara yaktım. Denizin kokusunu çektim içime , dünün mutluluğu. Bir elimde kitabım diğerinde sigaram , yanımda demlisinden çayım. Aileler , sevgililer , yemlenen , birbirine kur yapan güvercinler.
Sahil esiyor , üşüdüm, kalktım yerimden. Sahil kenarından Salacak. Üsküdar güzeldir. Güzelliğinin de ötesinde benim gibi ömrünün büyük çoğunluğunu Üsküdar'da geçiren biri için güzellikten ötedir anlamı. Çocukluk yıllarımda Üsküdar meydanda bir park vardı. Koskoca havuzu , kenarlarında aslan heykelleri , bir tane büfesi , büfenin yanında gölgelik eden ağaçları. Şimdi geriye pek bir şey kalmadı.
Kız Kulesi'ne doğru yürüdüm. Belki sahil kesiminde şu yerelere halı serilen büfelerin oralarda biryerde oturacak yer bulurum düşüncesiyle. Benmiydi sadece havayı güzel bulup çıkan? Bulamayınca gözüm Kız Kulesi'nden gelen tekneye takıldı. Sordum “Ne kadar?” , Görevli “Beş lira”. Attım kendimi tekneye , kısa bir yolculuk artık kız kulesi. Adına efsaneler yazılmış denizin ortasında bir inci. Uzaktan hep güzeldi , yakındanda. Ben hep eski halini sevdim. Restore edicez diye piç edilmeden önce ki halini. Ama ne kadar makyajlansa da sevdiğim aynı kız , aynı kule.




Hiç yorum yok: